ATO Başkanı Baran, TOBB İç Anadolu Bölge Toplantısı’nda reel sektörün taleplerini dile getirdi
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, hükümetin enflasyonla mücadeleye yönelik attığı adımların sonuçlarının bir an önce görülmesini beklediklerini ancak gelir ve giderlerde istikrarın sağlanacağını ifade etti. Artan enflasyon nedeniyle işlerin aksadığını ve enflasyon muhasebesinin uygulanması gerektiğini söyledi.
ATO Lideri Gürsel Baran, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında düzenlenen TOBB Orta Anadolu Bölge Toplantısı’na katılarak reel sektörün sorunlarını ve taleplerini dile getirdi.
TOBB Binasında düzenlenen toplantıda Cumhuriyetin 100. yılını kutlayan Baran, Gazze’de soykırıma varan saldırılardan dolayı İsrail’i kınadı. Dünyanın ekonomik ve siyasi gündemindeki gelişmelere değinen Baran, bu konuların iç piyasaya yansıdığını ve reel sektörü etkilediğini belirtti. ATO’nun 68. Meslek Komitesi aracılığıyla Başkent Ankara’nın gerçek kısmının yeni sorunları hakkında bilgi aldıklarını kaydeden Baran, asıl sorunun finansmana erişim eksikliği olduğunu söyledi. İşletmelerin nakit akışlarını kredi kartlarıyla geri döndürmeye çalıştıklarını belirten Baran, ticari hayatın sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla ticari kredi kartlarının hem limitlerinin hem de taksit süreçlerinin yeniden değerlendirilmesi talebini dile getirdi.
Hükümetin enflasyonla mücadele için attığı adımların sonuçlarının bir an önce görülmesini beklediklerini belirten Baran, artan enflasyon nedeniyle işletmelerin gelir ve gider istikrarının bozulduğunu, enflasyon muhasebesinin uygulanması gerektiğini ifade etti. Baran, “İşletme satış yaptığında satış tutarları güncel değerler üzerinden gelir tablosuna dahil ediliyor. Girdi veya maliyet tutarı, satın alma tarihindeki değer olarak tabloda görünüyor. Baktığınızda orada var. çok büyük bir kâr. Ancak buradaki kâr fiktif yani sanal. İşletmeler enflasyondan dolayı elde edemedikleri sanal kârları elde ediyorlar.” “Kar üzerinden vergi ödemek zorunda. Öte yandan işletme sattığı malı sattığı fiyattan geri alamıyor. Her işlemde özsermayesini tüketiyor” dedi.
“Şirketlerin birleşmesi ve güçlenmesi desteklenmeli”
Türkiye’de şirketlerin ömrünün yaklaşık 12 yıl olduğunu kaydeden Baran, bir iş kurmak, faaliyetlerini sürdürmek ve kapatmak anlamına geldiğini, o işi kuran kişi veya kişilerin yanı sıra ülkenin kaynaklarının da israf edilmesi anlamına geldiğini anlattı. Baran, “İşletmelerin ortaklıklarla büyüyebilmesi, sermayelerini güçlendirebilmesi ve ömrünü uzatabilmesi için şirketlerin birleşerek güçlenmesi desteklenmelidir.”
“Nitelikli işgücü eksikliği devam ediyor”
Üniversite mezunu gençlerin birden fazla mezun oldukları alanda iş bulamadığını, reel sektör temsilcilerinin de ihtiyaç duydukları alanlarda yetişmiş işgücü sıkıntısı yaşadıklarını belirten Baran, “Açılacak bölümler üniversitelerde ve meslek liselerinde ve verilecek eğitimlerin reel sektör temsilcilerinin ihtiyaçlarına göre planlanması, gerekiyorsa mesleki eğitim alanların olumlu yetiştirilmesi gerekiyor.” “Bölünme yaratacak destekleri hayata geçirelim ama bu gidişatı bir an önce tersine çevirelim” dedi.
“Bağ-Kur prim gün sayısı azaltılmalı”
Esnafın da kayıtlı olduğu eski sistemle Bağ-Kur, yeni sistemle ise 4b olarak tanımlanan sistemde prim ödemelerinin 9 bin gün yani 25 yıl süreyle yapılması gerektiğini hatırlatan Baran, bu sürenin 2019 yılı olduğunu vurguladı. Personel ve memurlar için 7 bin 200 gün yani 20 yıl. . Baran, “SGK’lı çalışan ile Bağ-Kur’lu çalışan arasında 1.800 gün yani 5 yıl fark var. Dolayısıyla Bağ-Kur’lu olanlar daha uzun prim ödeyip daha geç emekli oluyor. Yatırım yaparak, risk alarak katma değer yaratabileceklerini belirterek, “İstihdam yaratarak ekonomiye katkı sağlayan işverenlerin emekliliğe hak kazanabilmeleri için gereken prim süresinin 7.200 gün olarak uygulanmasını burada ricamızı ifade etmek istiyorum. Bu konuda üyelerimizden de yoğun talepler alıyoruz” dedi.
“Uluslararası taşımacılıkta vize sorunu”
Uluslararası taşımacılık sektöründe uzun süredir sürücü vizesi randevu ve başvuru taleplerinde ciddi sıkıntılar yaşandığını kaydeden Baran, bu durum nedeniyle ihracat taşımacılığının büyük oranda sekteye uğradığını, hem ihracatçıya hem de ihracatçıya büyük yük ve maliyet getirdiğini söyledi. taşıyıcı.
Çevrimiçi şikayet platformlarının doğruluğu
Tüketicilerin alışveriş tercihlerinde online şikayet platformlarının sıklıkla dikkate alındığını belirten Baran, “Şikayetlerin doğruluğu kontrol edilmediği için sahte şikayetlerin artmasına ve birçok işletmenin itibarının zedelenmesine, hatta gerçek sorunların yaşanmasına neden oluyor. Çözülemez.”
Esnaf ve tüccar ayrımı
Baran, konuşmasında ekonomi yönetiminin reel sektör uygulamalarında esnaf-tacir ayrımı yapmaması gerektiğine dikkat çekerek, devlet desteklerinin etkin kullanılması konusuna değindi.
Katma Değer Vergisi (KDV) uygulamasının karmaşıklığına da dikkat çeken Baran, bazı branşlarda eser alım satımında uygulanan farklı oranların işletmeler için süreç yükü oluşturduğunu ve KDV alacaklarının ortaya çıktığını söyledi. Baran, tüm iş ve hizmetlere tek oranlı KDV uygulanmasının sorunları ortadan kaldıracağını kaydetti.
Uluslararası uçuşlar ve fuarlar
Konuşmasında Ankara ekonomisiyle ilgili konulara da değinen Baran, kent ekonomisinin ihracat ve başta sağlık turizmi olmak üzere diğer alanlarda gelişmesi için yurt dışına direkt uçuş sayısının artırılması, zaman ve fiyat politikasının gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. . Baran, fuar alanının tamamlanmasıyla kent ekonomisine canlılık geleceğini belirtti. – ANKARA